Mesane kanserlerinin yaklaşık olarak %70’i ölümcül bir seyir izlememektedir. Fakat bu oluşumlar tekrar etmeye yatkındır. Mesane kanserlerinin %30’u ise önce vücudun kas dokusuna, ardından vücudun geri kalan tümüne metastaz yapma yani yayılma potansiyeline sahip olan kötü seyirli oluşumlar olarak tanımlanmaktadır.
Birçok kanser köken aldıkları dokuya, yere göre adlandırılmaktadır. Mesanenin yüzeyel katmanına sınırlı kansere kas tabakasına invazyon göstermeyen yüzeyel kanser adı verilmektedir.Tedavi sonrası ise yüzeyel kanser tekrarlayabilmektedir.Tekrarlama genellikle aynı özelliklere sahip yine yüzeysel bir kanserin, eski yerinde veya mesanenin başka bir yerinde görülmesi şeklinde karşımıza çıkar ve bunların çok büyük çoğunluğu vücudun başka yerine yayılmazlar, sadece mesanede kalmaktadır. Bu nedenle mesane tümörlü hastaların düzenli kontrollerine gelmeleri önem taşımaktadır.
Genellikle erişkin yaş grubunda ortaya çıkan ve mesane tümörü olarak da bilinen mesane kanserinin, kadınlara oranla erkeklerde daha sık meydana geldiği gözlemlenmektedir.
Mesane Kanseri Neden Olur?
Mesane kanserinin sebebi kesin olarak bilinmemektedir. Fakat buna neden olabilecek bazı risk faktörleri bulunmaktadır.
- o Sigara kullanımı: Mesane kanserine sebep olan en yaygın risk faktörü, tütün grubu ürünlerin kullanımıdır. Sigara ve tütün ürünleri kullanan kişilerde sigara içmeyen kişilere göre mesane kanseri gelişme ihtimali 4 ile 7 kat daha fazladır. Aynı zamanda pasif içiciler için de mesane tümörü riski artmaktadır.
- o Yaş: Mesane kanseri belirli bir yaştan sonra daha sık ortaya çıkmaktadır. Mesane kanserine yakalanan kişilerin büyük çoğunluğu 50 yaşın üzerinde olan kişilerdir.
- o Cinsiyet: Erkeklerin mesane kanserine yakalanma ihtimali kadınlara oranla 3-4 kat daha fazladır. Fakat son yıllarda sigara kullanımının kadınlar arasında da yaygınlaşması nedeniyle kadınların mesane kanserine yakalanma sıklığı artış göstermektedir. Kadınların mesane kanseri yüzünden hayata veda etme ihtimalleri erkeklere göre daha fazladır.
- o Kimyasallar: Tekstil, deri, boya kauçuk, akü sanayi, kimya ya da baskı endüstrisinde kullanılan kimyasal ürünler mesane kanseri riskini tetiklemektedir.
Bunların haricindeki risk faktörlerini ise şu şekilde sıralayabiliriz:
- o Aile üyelerinde mesane kanseri geçmişi olması,
- o Kronik mesane enfeksiyonları,
- o Yeterli sıvı tüketmemek ve idrarı çok tutmak,
- o Fazla yağ ya da katkı maddesi içeren besinleri sık tüketmek.
Mesane Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Mesane kanseri hastanın vücudunda oluştuktan sonra, hastaların hekime başvurmasını sağlayan en önemli belirti, idrara kırmızı kan hücrelerinin karışması sebebiyle gözle görülür biçimde kırmızıya yakın renge bürünen ve çoğunlukla ağrı olmadan idrar yapmaktır. Bu belirti, tıp dilinde makroskopik hematüri olarak isimlendirilir.
İdrar ile beraber gelen kan dışında hastalığın seyri sırasında daha fazla belirti vücutta gözlemlenebilir. Bunları ise şu şekilde sıralayabiliriz:
- o Kasıkta ve kasığın üst bölgesinde ağrı
- o Sık sık idrara çıkma
- o Acil idrar yapma ihtiyacı
- o Mikroskobik şekilde tespit edilebilen idrarda kanın varlığı
- o İdrarda kan pıhtısı varlığı
- o Ağrılı idrar yapma
- o Kasık bölgesinde kitle ve doluluk hissi
- o Sırt ağrısı
- o Halsizlik
- o Kilo kaybı
Bu belirtilere ek olarak hastalık eğer başka organ ve dokulara sıçrarsa (metastaz), sıçradığı bölgeye göre değişen çeşitli semptomlara neden olabilir. Örnek verecek olursak, kanlı balgam ya da öksürük gibi şikayetler mesane kanserinin akciğerlere sıçradığına işaret edebilir. Hastanın kemik ağrılarının ortaya çıkması ise mesane kanserinin iskelet sistemine sıçradığının belirtisi olabilir.
Mesane Kanseri teşhisi nasıl olur?
Mesane kanseri teşhisi için çeşitli testler ve prosedürler kullanılabilir.
- 1. Fizik muayene: Doktor, hastanın karın ve pelvik bölgesini elleyerek muayene eder ve mesanenin boyutunu ve şeklini değerlendirir.
- 2. İdrar testi: İdrar örneği, kanser hücreleri veya kan varlığı açısından incelenir.
- 3. İntravenöz ürografi (IVU): Bu testte, kontrast madde kullanılarak böbrekler, idrar yolları ve mesanenin röntgen filmleri çekilir. Bu test, tümörün yerini ve boyutunu belirlemeye yardımcı olabilir.
- 4. Sistoskopi: Bu prosedürde kamera görüntülemesi (sistoskop) kullanarak mesanenin içini inceleyen bir kamera sokulur. Doktor, tümörün yerini ve boyutunu belirlemek için mesanenin içindeki görüntüleri değerlendirir. Ayrıca, biyopsi yapmak için sistoskopla tümöre yakın bir doku örneği alabilir.
- 5. Biyopsi: Tümörün kanser hücrelerini içerip içermediğini belirlemek için tümörden bir örnek alınabilir. Bu örnek mikroskop altında incelenerek kanser teşhisi doğrulanabilir.
- 6. Bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MR): Bu testler, mesane kanserinin yayılımını değerlendirmek için kullanılabilir.

Mesane Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?
Mesane kanseri tanısı konan hastalarda tespit edilen tümörlere sistoskopik sistem aracılığı ile kazıma işlemi yapılır. Bu işlem vücutta herhangi bir kesi yapılmaksızın idrar kanalından girilerek yapıldığı için “Trans Üretral Rezeksiyon (TUR)” olarak adlandırılmaktadır. TUR sonrasında elde edilen tümör dokusu patolojiye gönderilerek incelenmesi sağlanır ve böylece kanserin mesanedeki yayılımı ve tipi hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olunabilir. Mesane kanseri tedavisi planlanırken tümörün mesanedeki yerleşimi, tümörün patolojik derecesi, tümörün mesanede hangi tabakaları tuttuğu, mesane dışı organlara yayılım yapıp yapmadığı ve hastanın yaşı ve mevcut sağlık durumu göz önünde tutulur.
Mesane kanserlerinin çoğunluğu tanı anında sadece mesane epitelini tutmuş olup kas tabakası tutulumu gerçekleştirmemiştir. Bu tip mesane kanserine yüzeyel mesane kanseri denilir ve TUR ameliyatı çoğu durumda tedavi için yeterlidir. Yüzeyel yerleşimli ancak patolojik derecesi yüksek olan vakalarda TUR ameliyatına ek olarak mesane içerisine sonda aracılığı ile vücudun bağışıklık yanıtını arttırarak tümör dokusunda tahribata yol açan BCG (verem aşısı) veya kemoterapi verilebilir. Hasta tümörün tekrarlama olasılığına karşı aralıklı olarak sistoskopi ve görüntüleme yöntemleri ile takip edilir.
Mesanenin iç tabakasında bulunan epitel dokusunu geçerek kas tabakasını tutmuş olan tümörlerin tedavisi mesanenin tamamının çıkarılması, tıp literatüründeki adıyla “Radikal Sistektomi” ameliyatıdır. Radikal Sistektomi ameliyatı yapılırken hemen her zaman erkeklerde prostat bezi, kadınlarda da rahim birlikte çıkartılır. Radikal Sistektomi Ameliyatı sırasında mesane çıkarıldıktan sonra farklı yöntemlerle hastanın ince bağırsakları kullanılarak açık veya kapalı mesane yapılabilir. Radikal Sistektomi ameliyatı klasik olarak açık yöntemle yapılabilmekle birlikte gelişen teknoloji ışığında daha minimal invaziv olarak “Robotik Yöntem”le de yapılabilir.
Mesanenin dış tabakasının (seroza) tümör tarafından tutulduğu veya başka doku ve organlarda kanserin yayılımının saptandığı durumlarda ise cerrahi yöntemler tercih edilmemekte, sistemik kemoterapi veya radyoterapi tedavi seçenekleri olarak kullanılmaktadır.
Mesane Kanseri Ameliyatı Sonrası Takip Nasıl Yapılır?
Ameliyat sonrası patoloji sonucuna göre 3 ya da 6 aylık sistoskopilerle takip yapılır.
Hiç tümör gelişmese bile en az 10 yıl takip edilmesi gereklidir.